Bugün oldu yetmiş dört mahallen,
Seni kalbimde tutmak yetmiyor bana,
Bağlıyım sana Çay gören ile kertilinden,
İçimden doyasıya koklamak geliyor seni Sındırgı’m…
Alfabede başlar Akça kısrak, gelir sonda Yusuf çamı,
Çok yakındır sana Koca konak ile Pürsünler’li
Bakıyorum da eskiden köylüydün, şimdi oldun şehirli,
Daha neyler Mevla’m görelim bakalım seni Sındırgı’m…
En küçük mahallen oldu senin Çaltılı,
Bilmeyenler öğrensin yirmi birdir sayısı,
Nerede, kimlerle yaşar Koru köyün ahalisi,
Bekle, bir gün sende şahlanacaksın Sındırgı’m…
Bilirim çoktur senin dertlerin,
Dargın mı, yoksa barışık mısın benimle,
Yarışırsın içinde Kurtuluş (nüfus 2.973) mahallenle
Yinede erişemezler senin Cami cedit’ine (nüfus 3.152) Sındırgı’m…
Sen hiç gittin mi Çılbırcı, Gözeren, Orman içine,
Vallahi küser sana Eşme dere, Ala kır, Umurları
Ne olur gidip görüver Bayırlı ile Yolcu pınarı,
Yemin olsun yakındır, senin de gülecek yüzün Sındırgı’m…
Bak gör kalmadı farkı, doğusu ile batısı,
Eskiden yolların taş bile değildi, olurdu çamur deryası,
Neme lazım demeyen tüm ilçe halkıyla,
Hepsi candan, gönülden bağlıdır sana Sındırgı’m…
Yedi düvele göç etmiş olsa da unutmaz seni,
Mutlak sağlığında olmasa da gelir sana ölüsü,
Önemli olan bitsin hasreti, görmese de gözü,
Yeter ki yaşa var ol, baş tacı yapacaklar seni Sındırgı’m…
Senin neyin eksik diye sorsalardı Adem’e
İnan derdim küsme bizlere, yetişemedik yüceltmeye,
Ermedi aklımız, yeter ki pes etme sabret, az kaldı gülmeye,
Biliyor ve susuyoruz amma, yetişmiyor eller sana Sındırgı’m…
Umut vaat ediyorum sana Çoturtepe ile Yusuf çamı,
Keşke diyebilseydik, rüya değil sana zenginlik programı,
Altına boğacakken gidecek belki elinden malın, mülkün, mahsulün,
Daha nem kaldı diyeceksin belki, Allah büyüktür Sındırgı’m…
Düne kadar vardı bak, tarih oluyor kıvrımlı kertil yolların,
Hadi durma kaldır sende ellerin,
Belki yakındır dik dur, diren, eğme, eğdirme başın,
Feda olsun sana bu meydanlar, bitecek bir gün fakirlik Sındırgı’m…
İlçemizin meşhurdur yörüğü ile Manavı,
Unutmayalım Kaplıcalarıyla Emen dere ile Hisar alanı,
Yeter artık son bir gayret, kalsa da mahallen on dört,
Uyan artık Dünya biliyor senin Yağcıbediri Sındırgı’m…
Hani dedik ya hep tarım, turizm, termal,
Kalmasa da bende diyecek bir kelime ile arzuhal,
İçinden çıkacak daha nice cevher, zümrüt, bozma moral,
Görüp duymayan kalmadan, hepsi sana koşacak Sındırgı’m…
|